"Bazı Günahlar" ismini verdiğim ikinci öykü kitabım yayımlandı, artık okuyucusuna emanet.
“Bir zamanlar gökkuşağı gibi parlarken gökyüzünde,
panayırlar kurulurken suratınızın orta yerine ve insanların kalbini yangın
yerine dönüştürüverirken küçük bir öpüşünüz; gün gelir, münasebetsiz bir
yabancı olursunuz, köy bakkallarında satılan ucuz mumlar gibi erir, eriyen
mumların aydınlatmayı beceremediği duvarlarda kendi unutuluşunuzun başrolünde
oynarsınız. Bir kılıç saplanır göğsünüze, Orhun Yazıtlarını tersten okursunuz.
Haritada bulmak ne zordur Moğolistan’ı sonra.”
Zamanın sonradan somutlaştırılmış yarı gerçekliğini bükmekten çekinmiyor Fırat Demir bir kez daha; geçmiş zamanın artık şimdi değiline korkusuzca başkaldırırken, şimdiki zamanın çoktan geçip gitmişliğine ise çaresizce boyun eğiyor… Anlamlı bir zamansızlığa erişemeden, anlamsız bir zamanda geziniyor kelimeleri… Kendi unutuluşunun başrolünde oynayan normal insanların seslenişleri dokunuyor kalemine. Turuncu bir yaz gününde Allah’a sövmeye korkan çocuklar, Magirus’un radyosunda çalan cızırtısız türküler, alçıya alınamayan kalp kırıkları, Rage Against The Machine dinlerken kulağına isyan kaçanlar… İntihar edenlere üzülmemek bir tercih midir peki? Hayata tutkuyla bağlanan birisi, hüzünle terbiye edilmeyi göze almalı mıdır yoksa? Hepsinden öte, Fırat Demir’in, Hz. İsa’ya meydan okuma cesareti olmayan anti kahramanları, önce kendilerine çekiyor fırçayı aslında: “Gelmeyen devrimin vebali, devrimi düşleyip de düzene ayak uyduranların boynunadır.”
Künye
Yazar: Fırat Demir
Adı: Bazı Günahlar
Yayınevi: Kanguru Yayınları
Basımı: Ocak 2021
ISBN: 978-605-175-298-3
Sertifika No: 16840
Genel Yayın Yönetmeni: Aydın Şimşek
Editör: Kevser Ruhi
Dizgi: Nurgül Gökmen
Sayfa Sayısı: 128
Fiyat: 23 TL
Medya Cinsi: Ciltsiz
Hamur Tipi: 2. Hamur
Baskı: Bil Ofset