Nov 5, 2014

Sözgelimsel: (Altı) Hipodrom

bu bir
-bu iki-
-üç dört beş-
hayatta kalma mücadelesi
ölüme karşı koymak –başkaldırı-
ölüme uzaktan bakmak
ölümüne dansa davet
bir tango
ve
var olma çabası yeryüzünde
çimenler üzerinde yürüyebilme sevdası
-bir nazım hikmet şiiri gibi
toprağa işlenmiş-
dünya denen gezegende
küçük bir nokta
bir insanoğlu
bir
delik
ki isim koyacaksak bu kavgaya
eğer
ki isim koymazsak
bir anlamı kalmayacak kavgalarımızın
kinetik enerji
yasası
diyebiliyoruz adına
sadece
beş yüz katlı binaların duvarlarına
kazıyorum bunu
kaşıntılı bir göktürkçeyle
yine de
derilerimiz soyulmaya devam edecek
tırnaklarımızı sökecekler
yuvalarından
ve kemiklerimiz titreyecek
sonbaharda olsak bile
çünkü sokaklar
sonbaharda da soğuk
çünkü gri camın arkasına saklanan
suratlar
her zaman çirkin
olsun
-kulağına fısılda-
-kuralına göre oynanır oyunlar-
ve oynanacaktır
çünkü biz böyleyiz
kirpiklerimiz kurumaya
alışkın değil
çünkü kağıt helva içerisine
dondurma koyup
ısırmışlığımız var
çünkü biz kilitlerimizi
iki kere çevirmeye alışkınız
üçüncünün hatırı kalmasın diye
ve fısılda
dişlerinin arasından
titreşen ses tellerinin içinden
hayır hayır
akciğerlerinden kopmuş geliyor
bir avuç
karbondioksit
akciğerlerin buz tutmuş
akciğerlerin bir çocuğun
altına işemesi
çünkü
akciğerlerin insanlığın ilk çağında
yemyeşil
viyana gecelerinde
bir sokak sanatçısı
on dokuzuncu yüzyılda
insanlık şimdi bugün şu an
işte tam burada
-göremezsiniz-
-bulamazsınız-
direnmekten vazgeçerseniz kazanırsınız
ve direnmekten vazgeçip
kazanana
rastlayamazsınız
start verilmek üzere
ve yarış çoktan
başladı dört nala
oysa
ve bitmek tükenmek bilmek üzere
neredeyse
hipodromda nefesler tutuldu
bütün spotlar çalışır vaziyette
elektrik çok yaşa
kalabalık
omuz omuza
durun ben buradayım
durun ben daha ölmedim
hoş geldiniz
-hoş bulduk-
güle güleyiniz
altından geçtiğimiz kapılarda
yaşamak adına mırıldanıyoruz
bütün bilmediğimiz
şarkıları
savaşıyoruz ve bütün gayemiz ölmek
beni alın lütfen
ben aç kalabilirim
durmadan koşabilirim
dizginlerim size emanet
gözlüklerim olmadan görebilirim
biliyorsun haziran ayında şöyle
tahmin edersiniz
piyasalar
sanmayın ki serbest kur
dövizler
falan
evet evet siz ne derseniz öyle
tıraşım kıyafetim saçlarım
bak
boyalı ayakkabım da
bir onurum kaldı
şu kapının dışında
gerek yok ona ihtiyacımız yok şimdilik
ve kaybolacağız
bu yarışın içinde
başı kel suratı asık bir hakem
gelecek ve
çalacak düdüğü
kim daha güzel ölürse
sonunda
o kazanacak
büyük ödülü

No comments:

Post a Comment